Hikikomori, sizi eve hapsedebilir!
Uzmanlar, bireylerin toplumsal yaşamdan çekilmesi ve aşırı bir şekilde izole olmaları anlamına gelen hikikomorinin yaygınlaşmaya başladığına dikkat çekiyor.
Hikikomori hastalığının sosyokültürel bir akıl sağlığı sorunu olarak tanımlandığını dile getiren Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Bu sorunu yaşayan bireyler, en az 6 ay civarı bir zaman zarfı olmak üzere, genellikle aylarca, hatta bazen de yıllarca evlerinden çıkmaz ve sosyal etkileşimlerden kaçınırlar.” dedi. Travmatik utanç veya başarısız olmak gibi olumsuz deneyimlerin tetikleyici olabileceğine vurgu yapan Uluğ Çağrı Beyaz, “Genellikle 20-29 yaş ve erkek bireylerde, sosyal anksiyete, aile içi iletişim problemleri ve aşırı koruyucu aile yapıları risk faktörü olarak sayılabilir. Ayrıca teknoloji bağımlılığı hikikomoriyi derinleştirebilir.” açıklamasını yaptı.
Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, son zamanlarda yaygınlaşmaya başlayan hikikomori hakkında bilgi verdi.
Ergenler ve genç yetişkinlerde Hikikomori riski daha yüksek
Japonca’da ‘içine kapanma’ veya ‘geri çekilme’ anlamına gelen Hikikomori’nin, genellikle bireyin sosyal hayattan önemli ölçüde izole olduğu, ayrı bir akıl hastalığından ziyade, sosyokültürel bir akıl sağlığı sorunu olarak tanımlanan bir durum olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Bu sorunu yaşayan bireyler, en az 6 ay civarı bir zaman zarfı olmak üzere, genellikle aylarca, hatta bazen de yıllarca evlerinden çıkmaz ve sosyal etkileşimlerden kaçınırlar.” dedi.
Bu durumun çoğunlukla ergenlik dönemindeki gençler ve genç yetişkinler arasında yaygın olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Ancak farklı yaş gruplarında da görülebilir. Japonya’da yapılan çalışmalar sonucunda en fazla 20 ile 29 yaş aralığı olduğu sonucuna ulaşmaktayız. Bu durum iş, eğitim veya toplumsal sorumlulukları yerine getirememe noktasına gelir ve kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürür.” şeklinde konuştu.
Bu belirtiler hikikomoriye işaret ediyor olabilir…
Hikikomori belirtilerine değinen Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “En belirgin semptomlar arasında uzun süreli sosyal izolasyon, yalnız başına odada vakit geçirme, arkadaş veya aileyle sınırlı etkileşim, gündüz uyuyup gece uyanık kalma gibi düzensiz uyku alışkanlıkları ve sık sık yalnız başına teknolojiye (video oyunları, internet gibi) yönelme yer alabilmektedir. Ayrıca, dış dünyayla teması reddetme ve toplumsal beklentilere karşı kayıtsızlık da sık görülen belirtilerdendir.” açıklamasını yaptı.
Travmatik utanç veya başarısız olmak gibi olumsuz deneyimler tetikleyici olabilir
Bu uzun süreli sosyal izole durumunun çok köşeli karşılıklarının bulunamadığını dile getiren Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Hikikomori’ye yol açan nedenleri, bir kısmı biyolojik, daha çok ise psikolojik ve toplumsal faktörlerin bir kombinasyonu olarak ifade etmek zannediyorum daha sağlıklı olacaktır.” dedi.
Yapılan çalışmalarda travmatik utanç, önemli sınavlarda başarısız olmak veya tatmin edici bir iş bulamamak gibi olumsuz deneyimlerin genellikle tetikleyici olarak rapor edildiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle toplumsal beklentilerin ve mükemmeliyetçiliğin yüksek olduğu kültürlerde bu durum daha yaygındır. Ayrıca, çocukluk dönemindeki travmalar, zorbalık, sosyal anksiyete ve depresyon gibi psikolojik faktörler de riski artırabilir. Erkek cinsiyet, 20-29 yaş aralığında olmak, sosyal anksiyete, aile içi iletişim problemleri ve aşırı koruyucu aile yapıları risk faktörü olarak sayılabilir. Ayrıca, bir başarısızlık veya travma sonrasında kişinin içe kapanması, bu süreci tetikleyebilir ve hikikomori gelişimine zemin hazırlayabilir.”
Teknoloji bağımlılığı hikikomoriyi derinleştirebilir
Teknoloji bağımlılığının, hikikomorinin hem nedeni hem de sonucu olabileceğine vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Hikikomoride olan bireyler, sosyal izolasyonlarını sürdürebilmek için genellikle internet, video oyunları ve sosyal medya gibi teknolojik araçlara yönelim gösterebilirler. Bu da onların dış dünya ile olan zorunlu bağlantılarını olabildiğince az bir konumda tutmalarına ve bunu daha yoğun hale getirmelerine neden olabilir.” dedi.
Dijital dünyada geçirilen uzun sürelerin, gerçek yaşamda yaşanabilecek sosyal reddedilme ve başarısızlık korkularından kaçınmaya yönelik işlev görebileceğini de hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, teknoloji bağımlılığının hikikomoriyi derinleştirebileceği, günün büyük kısmını dijital ortamda geçiren bir kimsenin zamanla gerçek hayatta yüz yüze etkileşimlere karşı daha kaygılı hale gelebileceği ve sosyal becerilerinin körelmeye başlayabileceği konusunda uyardı.
“Hikikomori için henüz spesifik tedaviler yok”
Hikikomori için henüz spesifik tedaviler olmadığının altını çizen Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Sürece yaklaşımda çeşitli stratejiler geliştirildi. Bilişsel davranışçı terapi ve diğer psikoterapiler, aile içinde bire bir iletişim ve etkinlikler, psikiyatrist eşliğinde psikofarmakolojik tedaviler, hayvan destekli tedaviler ile ev ziyareti programları bu stratejilerden bazıları olarak ele alınabilir.” dedi.
Post modern yaşam hikikomori vakalarının yaygınlaşmasına hizmet edebilir
Hikikomori vakalarının gelecekte artma eğiliminde olduğunun öngörüldüğüne vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Post modern kaosta yaşamın getirdiği stres faktörleri, yalnızlaşma, yüksek performans beklentisi ve dijital teknolojilerin yaygın kullanımı, bu tür durumların daha yaygın hale gelmesine hizmet edici olabilir. Özellikle pandemi döneminde yaşanan sosyal izolasyon deneyimi, hikikomori gibi durumların daha anlaşılır ve yaygın hale gelmesine nasıl neden olduğunu görmemize yardımcı oldu. Bu, gelecekte de daha fazla insanın benzer izolasyon süreçleri yaşayabileceği hakkında da bir işaret olabilir. Ancak, bu zorluluklarla birlikte toplumsal farkındalığın artması ve erken müdahale yollarının yaygınlaşmasıyla bu durumun önüne de geçilebilir.”