Polikistik Over Sendromu ve Beslenme Tedavisi
Polikistik over sendromu, yumurtalıkların sağlıklı bir şekilde çalışmasını ve görevlerini yerine getirmelerini engelleyen bir sağlık problemidir. Genellikle küçük kistler (polikistler) yumurtalıkların etrafını sarar. Yumurtalıklarda, en önemlisi kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen hormonu üretilir. Polikistik over sendromu yumurtalıktaki yüksek miktarda androjenlerle (testosteron gibi erkeklik hormonları) ortaya çıkar ve insülin direnciyle bağlantılıdır. İnsülin direnci ile birlikte özellikle kadınlarda karın bölgesinde yağlanma, kilo vermekte zorlanma, aşırı karbonhidrat isteği oluşabilir. Polikistik over sendromu, adet düzensizliği, doğurganlıkta azalma, akne ve kilo problemleri ile ortaya çıkmaktadır.
Polikistik over sendromu kronik hastalıkların (diyabet, kalp rahatsızlıkları, hipertansiyon, endometrial kanser gibi) gelişimiyle ilişkili olduğundan, tanınması ve ergenlikte tedavisi bu hastalıkların önlenmesi açısından önemlidir. Fazla kilolu veya obez kadınlarda, hormonal anormallikler ve yumurtlama oranlarının azaldığı görülmektedir.
Yapılan araştırmalar vücut ağırlığında ki %5-7’lik kaybın polikistik over belirtilerini önemli derecede düzeltebileceğini ve adet kanamalarının düzene girebileceğini göstermiştir. Polikistik over sendromlu kadınların endokrinoloji ve kadın doğum kontrolünden sonra diyetisyen tarafından beslenme tedavisine alınması gerekmektedir. Kilo kaybı ile
insülin düzeyleri düşer. İnsülin düzeyinin düşmesi ile, erkeklik hormonu olan testesteron düzeyi düşme eğilimi gösterir ve sağlıklı yumurtlama olasılığı artar. Buna bağlı olarak kısırlık ve adet sorunları düzelir. Sivilce ve tüylenme azalır.
Peki polikistik over sendromu olan bireyler beslenmesinde nelere dikkat etmelidir?
– Kişinin yaşına, boyuna, kilosuna uygun, kişiye özel bir beslenme planı
uygulanmalıdır.
– Düşük glisemik indeks içeren besinler tüketilmelidir. Glisemik indeks, karbonhidrat içerikli bir besinin, tükettikten sonra kan şekeri seviyesine olan etkisini gösterir. Düşük glisemik indeksli besinler, kan şekeri seviyesinin daha
yavaş yükselmesini ve buna bağlı olarak insülin seviyelerinin dengeli olmasını sağlar.
– Posa-lif yönünden zengin besinler sindirimi yavaşlatarak kan şekerinin ani yükselmesini önler, glisemik indeksi düşüktür. Bu yüzden beslenme programında lif içeriği zengin tam tahıllar, meyve- sebze ve kurubakliyatlar tüketilmelidir.
– Uzun süre aç kalınmamalı, 2-3 saat ara ile beslenilmelidir. Bu şekilde kan şekeri seviyesi dengede tutulmalı ve iştah kontrolünü sağlayarak kişinin kilo kaybı desteklenmelidir.
– Yumurta, yağsız kırmızı et/tavuk/balık/hindi tüketilmelidir. Özellikle omega-3 yağ asitleri yönünden zengin olan balık haftada iki kez tüketilmeye özen gösterilmelidir.
– Ispanak, zeytinyağı, avakado, badem-ceviz gibi yağlı tohumlar, domates, yaban mersini, çilek gibi kırmızı meyve ve sebzeler, sardalya ve somon gibi omega-3 yağ asitleri yönünden zengin yağlı balıklar polikistik over sendromunda olumlu etkisi olan besinlerdir.
– İnsülin seviyelerinin düzenlenmesine ve kilo kontrolünün desteklenmesine yardımcı olduğu için düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır.
– Günde ortalama 2-2,5 litre su tüketmeye özen gösterilmelidir.
– Enerji içeriği yüksek kızartmalar, işlenmiş besinler (salam-sosis gibi), şekerlemeler, çikolata, cips, alkol, asitli içecekler ve meyve suları gibi besinler insülin düzenini bozup kan şekerinde dengesizliklere yol açarak kilo artışına
sebebiyet vereceğinden tüketiminden kaçınılmalıdır. Kilo artışı polikistik over sendromunun şiddetlenmesine ve bununla birlikte diyabet ve kalp hastalıkları riskini arttıracağından yeterli-dengeli beslenmek ve fiziksel aktiviteyi arttırmak büyük önem taşımaktadır.
Uzm. Dyt. Melis IŞIK