Türkiye’nin sağlık turizminde bölgesel merkez olma hedefinde 3 stratejik öncelik kalite
Kamu ve özel sektör sağlık sektörü temsilcileri, AmCham Türkiye (Amerikan Şirketler Derneği), USHAŞ (Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş.) ve PwC Türkiye iş birliğiyle düzenlenen ‘Türkiye’de Değer Odaklı Medikal Turizmin Güçlendirilmesi Çalıştayı’nda bir araya geldi.
Yaklaşık 100 üst düzey temsilcinin katılımıyla çevrimiçi olarak düzenlenen çalıştayda, Türkiye’yi medikal turizm alanında daha rekabetçi yapacak stratejiler görüşüldü. Türkiye’nin sağlık turizminde uluslararası rekabet gücünün artırılmasında kamu ve özel sektör arasındaki koordinasyonun önemine vurgu yapıldı. Bu kapsamda hizmet kalitesi ve hasta memnuniyetinin artırılması amacıyla çok sayıda paydaşın yer aldığı süreçlerde kamu ve özel sektörün üzerine düşen görevler masaya yatırıldı. Bununla birlikte çalıştayda, tıbbi cihaz ve ilaç sektöründeki teknolojik gelişmeler doğrultusunda yenilikçi tedavilerin adaptasyonunun hızlandırılmasının sektör için sunduğu fırsatlar değerlendirildi.
‘Türkiye’de Değer Odaklı Medikal Turizmin Güçlendirilmesi Çalıştayı; T.C. Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Tolga Tolunay, USHAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, AmCham Türkiye Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Ayhan Öztürk ve PwC Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Kamu Sektörü Lideri Akif Koca’nın açılış konuşmalarıyla başladı.
Çalıştay kapsamında düzenlenen üç oturumda; medikal turizmde hizmet kalitesinin artırılması için kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesi, yenilikçi tedavilerin medikal turizmdeki yeri ve geleceği ile birlikte mevcut medikal turizm tanıtım ve pazarlama politikalarının etkinliğine odaklanıldı.
T.C. Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Tolga Tolunay yaptığı konuşmada, “T.C. Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Tolga Tolunay yaptığı konuşmada, “Sağlık sektörünün tüm paydaşları Covid sürecinde Türkiye’de büyük bir başarı gösterdi. Bu süreç bize karşılanabilir, güvenilir ve kolay şekilde ulaşılır bir sağlık sisteminin önemini gösterdi. Türkiye’nin gelişmiş sağlık altyapısı, kaliteli yetişmiş insan gücü, coğrafi yakınlık ve iklim gibi avantajları sağlık turizmi için büyük bir avantaj sağlıyor” açıklamasında bulundu.
USHAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, “Ülkemizin sağlık turizmine yönelik orta-uzun vadeli hedefleri doğrultusunda, hizmet kalitesinin ve rekabet gücünün arttırılması, sağlık alanındaki teknolojik gelişmelerin fırsata çevrilmesi, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi ve hukuki düzenlemelerin tamamlanmasıyla birlikte akreditasyon ve denetim altyapısının güçlendirilmesi oldukça önem teşkil ediyor. Bu doğrultuda, sağlık turizminde kamu ve özel sektör arasında koordinasyon görevi üstlenmek, ülke olarak geldiğimiz noktayı çok daha ileri seviyelere taşımak amacıyla kurulan USHAŞ, kuruluş kanunu ile kendisine verilen görev ve sorumlukları en iyi şekilde hayata geçirebilmek için sektörle ortak hareket etme, birlikte strateji oluşturma hedefi doğrultusunda AmCham ve PwC ile birlikte düzenlenen bu çalıştayı ve benzeri etkinlikleri bir fırsat olarak görmektedir. Nitelikli özel hastanelerimizin çoğalması ve son dönem şehir hastanesi yatırımları sonucu oluşan kaliteli ve ileri teknolojili sağlık hizmeti kapasitemizdeki artış ile birlikte yakın gelecekte rakip ülkelerin önüne geçeceğimiz kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.
AmCham Türkiye Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Ayhan Öztürk, “Sağlık ve Yaşam Bilimleri Komitesi olarak, derneğimizin ‘ülkemizi global pazarlara taşıyan bir güç olma’ ana hedefi çerçevesinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda Türkiye’nin sağlık turizmindeki rolünün güçlendirilmesine yönelik bir çalışma yapılması için harekete geçtik ve Türkiye’nin finansal sürdürülebilirliğinde önemli bir etkiye sahip olması beklenen sağlık turizminde daha iyi konumlanması için Türkiye’de Değer Odaklı Medikal Turizmin Güçlendirilmesi Projesi’ni hayata geçirdik. Projemiz ile ülkemizin sağlık turizminde rekabetçi gücünün arttırılmasına yönelik güncel politika önerileri geliştirmeyi amaçlıyoruz. Komite olarak, Türkiye’nin sağlık turizmi alanında istediği hedeflere ulaşabilmesinde hem ilaç hem de tıbbi cihaz kapsamında son teknolojiye erişim sağlanması ve korunmasının büyük önemi olduğuna inanıyoruz. Genel yaklaşımın fiyat rekabetçiliğinden ziyade kaliteyi öne çıkaracak değer bazlı sağlık hizmetleri anlayışı çerçevesinde oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
PwC Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Kamu Sektörü Lideri Akif Koca, raporla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Kamu sektörü danışmanlık ekibi olarak önceliğimiz, projelerimizde paydaşlarımız ve tüm toplum için değer üretmek ve bu değerin etkili sonuçlara dönüşmesi desteklemek. Yürüttüğümüz Değer Odaklı Medikal Turizmin Güçlendirilmesi Projesi de bu bakış açısıyla tasarladığımız ve uyguladığımız bir proje. Türkiye sahip olduğu kalifiye işgücü ve modern altyapısıyla şu anki konumundan daha yukarıda hizmet ihraç etme potansiyeline sahip. Yaptığımız çalışma bize bunu söylüyor.
Çalışmamızda medikal turizm alanındaki yaygın tedaviler ve bu alandaki yeni gelişmeleri inceledik. Türkiye’nin dünya pazarındaki konumunu değerlendirdik ve son on yıllık dönemde ihracat performansımızı dünya pazarı ile karşılaştırmalı analiz ettik. Ülkemizin medikal turizm alanındaki mevcut politika belgelerini inceledik. Türkiye’ye örnek olabilecek, son yıllarda iyi performans göstermiş veya sektörde öncü konumda olanlar ülkeleri seçip vaka analizleri yürüttük. Potansiyelimizi artırmak için dikkate alacağımız güçlü ve zayıf yanlarımızı analiz ettik. Çalıştayımızı, sadece sorunların konuşulacağı bir platform olarak değil, çözüm önerilerinin de geliştirileceği bir kurguyla hazırladık. Amacımız, ilgili paydaşlar ve sektörün geneli için politika önerileri geliştirmek ve Türkiye’de medikal turizmin güçlendirilmesi için bir yol haritası sunmak.”