Okula Dönüş Başladı! Ailelere Altın Niteliğinde Tavsiyeler
Yaz tatilinin sona ermesine sayılı günler kala her yeni başlangıcın oluşturduğu heyecan, çocuklarda ve ebeveynlerde tatlı bir telaşa dönüşüyor. Konuyla ilgili Öğrenci Koçu Murat Karcıoğlu’dan çocukların okula sağlıklı bir başlangıç yapmaları için ebeveynlere, altın niteliğinde 6 tavsiye:
Çocuğunuzun çantasına özgüven koymayı unutmayın
Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin, çocuklar kendilerini destekleyen ve cesaretlendiren ebeveynlere ihtiyaç duyarlar. Çocuğunuzla kuracağınız iletişimde koşullu sevginin yerine koşulsuz sevgiye yer açın. Onların yolculuğunda kar küreyici ebeveynler olmak yerine kaç yaşında olurlarsa olsunlar gerçekleştirmeleri gereken sorumlulukları olduğunu öğretin.
Odasını toplama, okul çantasını hazırlama, üstünü değiştirme, sabah alarmı kurma, harçlığını yönetme, ödevlerini takip etme ve yapma gibi davranışları gerçekleştirmelerini sağlamalarına fırsat verin. Ceza yerine olumlu problem çözme becerilerini çocuğa öğreterek yanlış yapmaktan korkmalarının önüne geçin. Çocuğunuza yönelik gerçekçi beklentiler oluşturarak kıyaslama yapmamaya özen gösterin. Unutulmamalıdır ki karar vermesine ve kendisini ifade etmesine izin verilmeyen çocukların özgüveni zedelenir ve çocukların okul ortamında edilgen davranışlar sergilemesi kaçınılmaz bir hâl alır.
Beslenmeyi çocuğun cephanesi, uykuyu şarjı olarak görün
Çocuklar düzeni sever, yaz tatilleri her ne kadar çocukların arzuladığı zaman dilimleri olsa da bu tatillerde çocuğun uyku ve beslenme düzeyinde bozulmalar meydana gelir. Bedenin başarısızlığın kaynağı ile mücadelede ortaya koyacağı enerjide besinler önemli bir yakıt görevi görür. Tüketilen besinler çocuğun kendisini nasıl hissettiğini ve güne nasıl bir enerji ile başlayacağını etkiler. Sebze, tahıl, protein, yağ, süt gibi zengin besin maddelerinin tüketimine önem verilmelidir.
Besinlere ek olarak beden, kendini uykuyla da yenilemiş olur. Ebeveynler, çocukların yeterli uykuyu uyumalarına, her gece aynı saatte yatmalarına, yatmadan önce bir şey yememelerine, telefonla yatağa girmemelerine özen gösterilmelidir. Uyku kalitesi arttıkça yaşam kalitesinin arttığı iyi bilinmelidir. Bu hususta ebeveynler, çocukları ile uyku saatini belirlemelidir. Çocukların, uyku saatlerinde uymalarında sorumluluk almalarını sağlamalıdır.
Teknoloji tüketim canavarı olmalarının önüne geçin
Çocuklar, popüler kültür içinde var olmak, akranları arasında yer bulabilmek için trendlerin sıkı bir takipçisi olurken kendileri olma bilincinden uzaklaşırlar. Çocuklarınızın sosyal medyanın yarattığı illüzyona kapılıp hayallerine ket vurmalarına izin vermeyin. Bilinçsiz teknoloji kullanımda sınırlarınızı baştan çizin ve sınırların ödül amaçlı dahi olsa aşılmasına müsaade etmeyin.
Arada bir nadasa bırakmak iyidir
Çocuklarınızın hiçbir şey yapmadığını düşündüğünüz anlarda bile zamanın, çocuklarınız için bir şeyler yapmaya devam ettiğinin farkındalığında olun. Bazen akışın içinde soluklanıp durağan kalmak düşünmek için bir fırsattır. Bu fırsat çocukların belirlediği hedef doğrultusundaki yolda iç seslerini dinlemelerine şans tanır. Zamanın aslında sanılanın aksine bol olduğunu görmeleri, çocukların stres ve kaygılarını yönetmelerinde bilincin gerçekleştirdiği bir savunma mekanizmasıdır. Önemli olan akışta durmaksızın mücadele etmek değildir. Önemli olan anda kalıp hedeflerin bir amaca hizmet etmesi için kararlı ve kendinden emin adımlar atmaktır.
Okula ve sınavlara yüklediğiniz anlamlara reset atın
Her ne kadar çocuğunuzun akademik gelişimi önemli olsa da çocuklarınız; okuldan, akademik hayattan bağımsız birer bireydir. Çocuklarınızın bilişsel süreçlerini de destekleyecek sosyal, psikomotor becerilerini geliştirecek mental anlamda kendilerini iyi hissetmelerini sağlayacak hobiler edinmelerinde köstekleyici değil, cesaretlendirici olun. Çocuğunuzun bir enstrüman çalmayı öğrenmesi, resim yapması, bir spor dalıyla aktif olarak ilgilenmesi, onun sosyal bir birey olarak özgüveninin artması ve ortaya çıkan fazla enerjinin doğuracağı açığın boşaltılması gibi etkenlerin önemli olduğunu unutmayın.
Çocuklarınızı kendinizden çok sevmeyin!
Anne – babalar olarak yaşamınızın tek kaynağını çocuklarınız oluşturuyorsa çocuklarınızın omzuna taşıyamayacakları bir yük bindirmişsiniz, demektir. Kendi yaşamlarını tasarlayan ebeveynlerine karşı çocuk, zamanla kendisini tek mutluluk kaynağı olarak gören ebeveynlerini mutlu etmeye adayarak bulacaktır. Kendini yetersiz hissettiğinde de suçluluk duygusuna kapılıp çaresiz hissedecek sonunda da başarısız olmanın korkusu içinde başarıdan da uzaklaşacaktır. Ebeveynler olarak önce siz kendiniz olun, sonra onların kendileri olmalarına olanak sağlayın.